18 Ağustos 2015 Salı

Deniz manzaralı oda

       Bu ikinci akşam biliyorum, bir deniz manzarasında teselli bulurmuşcasına davrandım ama hepsi anlamını yitirdi. Yanlız olmak zormuş be, gelmeseler de nefesleri yetiyormuş. Bana güveniyorlar...  Güçlüyüm evet, zorluklarla baş edebilirm ve şimdiye kadar da herşeyi hallettim  tek başıma ama  bir hastane odasında olmanın, bilinmezi düşünerek yarattığı bir burukluktu bu biliyorum. Bir sınavdan geçiyorum gene zorluk derecesi düşük farkındayım...ama içimdeki hüznü atamıyorum...Hazırlıksızdım, üzerimdeki kusmuk lekelerini lavaboda yıkayıp üzerimde kuruması için serbest bıraktım. Dışarı çıkıp alışveriş yapabilmem için yer değiştirecek kimsem yoktu. Birden koridorda çocugunu gezdiren kadına gözüm kaydı, ne hastalıklar var dedim... Dertlendim... Kendime değil, dünyayaydı belliki isyanım. Garip düşünceler aldı içimi ve ben gene Ahmet Kaya dinliyordum...



     
Dardayım yalanım yok 
Baskın yedim gün gece... 
Örselendi aşklarım üstelik 
Bir uzak diyardayım... 

Günaydın anneciğim, günaydın babacığım 
Yine sabah oluyor 
Evde sabah olmaz deme 
Orda günler geçmez deme 
İçime sancı doğuyor... 

"Yüreğimi bir kalkan bilip, sokaklara çıktım 
Kahvelerde oturdum çocuklarla konuştum 
Sıkıldım dertlendim dostlarımla buluştum 
Bugün de ölmedim anne. 

Kapalıydı kapılar, perdeler örtük 
Silah sesleri uzakta boğuk boğuk 
Bir yüzüm ayrılığa, bir yüzüm hayata dönük 
Bugünde ölmedim anne. 

Üstüme bir silah doğruldu sandım 
Rüzgar beline dolandığımda bir dal 
Korktum, güldüm, kendime kızdım 
Bugünde ölmedim anne 

Bana böylesi garip duygular 
Bilmem neye gelir nereye gider 
Döndüm işte, 
Acı yüreğimden beynime sızar 
Bugünde ölmedim anne



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder