Bu ikinci akşam biliyorum, bir deniz manzarasında teselli bulurmuşcasına davrandım ama hepsi anlamını yitirdi. Yanlız olmak zormuş be, gelmeseler de nefesleri yetiyormuş. Bana güveniyorlar... Güçlüyüm evet, zorluklarla baş edebilirm ve şimdiye kadar da herşeyi hallettim tek başıma ama bir hastane odasında olmanın, bilinmezi düşünerek yarattığı bir burukluktu bu biliyorum.
Bir sınavdan geçiyorum gene zorluk derecesi düşük farkındayım...ama içimdeki hüznü atamıyorum...Hazırlıksızdım, üzerimdeki kusmuk lekelerini lavaboda yıkayıp üzerimde kuruması için serbest bıraktım. Dışarı çıkıp alışveriş yapabilmem için yer değiştirecek kimsem yoktu. Birden koridorda çocugunu gezdiren kadına gözüm kaydı, ne hastalıklar var dedim... Dertlendim... Kendime değil, dünyayaydı belliki isyanım. Garip düşünceler aldı içimi ve ben gene Ahmet Kaya dinliyordum...
Dardayım yalanım yok
Baskın yedim gün gece...
Örselendi aşklarım üstelik
Bir uzak diyardayım...
Günaydın anneciğim, günaydın babacığım
Yine sabah oluyor
Evde sabah olmaz deme
Orda günler geçmez deme
İçime sancı doğuyor...
"Yüreğimi bir kalkan bilip, sokaklara çıktım
Kahvelerde oturdum çocuklarla konuştum
Sıkıldım dertlendim dostlarımla buluştum
Bugün de ölmedim anne.
Kapalıydı kapılar, perdeler örtük
Silah sesleri uzakta boğuk boğuk
Bir yüzüm ayrılığa, bir yüzüm hayata dönük
Bugünde ölmedim anne.
Üstüme bir silah doğruldu sandım
Rüzgar beline dolandığımda bir dal
Korktum, güldüm, kendime kızdım
Bugünde ölmedim anne
Bana böylesi garip duygular
Bilmem neye gelir nereye gider
Döndüm işte,
Acı yüreğimden beynime sızar
Bugünde ölmedim anne
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder