3 Mart 2013 Pazar

Kelebeğin Rüyası

                  YAZIMIN İÇERİSİNDE BOL BOL SPOILER BULUNMAKTADIR


      Dün akşam filme gitme şansımız oldu.Ben bu filme gitmeyi çok istemiştim gerçekten.Şiirler üstüne kurulu olduğunu duyunca...........

     'Bir derviş rüyasında bir kelebek görür,O kadar gerçek gibidir ki ,Sabah kalktığında uyuyan ben miydim de uyandım yoksa kelebeğin rüyasında mı ben varım' der....

   Film gerçekten güzeldi.Kıvanç Tatlıtuğ'un zaman zaman Kuzey'i anımsatan halleri normal karşılanmalıdır diye düşünüyorum.Film içerisinde biraz daha fazla şiirlere yer verilseydi şahsen benim daha çok hoşuma giderdi.Fantastik ve aksiyon filmleri sevmeme rağmen bu film biraz beni kendime getirdi diyebilirim.Verem olmuş insan görüntüsü o kadar gerçekçiydi ki,Sağlıklı olmanın kıymetini bir kez daha anladım.iki verem hastası delikanlının,maden ocaklarında çalışamaması,o yöreye gelen zengin bir kıza aşık olmaları ve şiirler yazmalarıyla devam eden süreç...

  'Aşk,en güzel bahanesidir şiirin '
   'Hayat,en güzel bahanesidir şiirin'
   'Şairler yazmadan önce kimse ölümü sevmezdi'
   ........

    Hayat;hırslarımızla,isteklerimizle,çabalarımızla bir yerlere gelmeye çalıştığımız,var olabilmemiz  için elimizden geleni yaptığımız süreç.Filmde Muzaffer hastanede gül gibi tedavisini olurken,sevdiği kıza ulaşabilmek için hastaneden kaçıyor ve Zonguldak'a geri dönüyor.Babası kızı İstanbul'a yolladığı için hayal kırıklığı içinde İstanbul'a gidiyor ve kızı buluyor.Kısa bir süre sonra da ölüyor.Diğer şairimiz de aşık olduğu kızı hastaneden çıkartıyorlar diye kaçıyor ve evleniyor. Çok geçmeden önce kızı sonra da kendisini kaybediyoruz.Yaww neden tedavinizi olmadınız,ben çok üzüldüm:((Ben hayatımda bunu öğrendim zaten de,filmde bir kere daha görmüş olduk.İnsan kafasına neyi takarsa onu yapıyor,Hiç kimse yada olay bunu değiştiremiyor.Siz ne kadar anlatırsanız anlatın,doğru olanı göstermeye çalışın ne çocuğunuzun,ne annenizin,ne arkadaşınızın kısacası hiç kimsenin fikrini değiştiremezsiniz.Bu sebeple insanları, bu da böyle deyip kabul etmek lazım,aksi taktirde ne kadar eleştirirseniz eleştirin sonunda yıpranan siz olursunuz.Ayrıca kimse mükemmel değil di mi? Hatalar da insanlar için...

  Zengin kız,fakir erkek ya da tam tersi....Hep konu bu oluyor derseniz,kavuşan iki kişinin ne hikayesi olabilirki,sever ve evlenir.... derim:)Yanlız bana çok aşk kokan bir film gibi gelmedi ne yalan söyliyeyim,ya da o kadar hissedemedim filmde veya şiirleri aklımda tutabilmek için gösterdiğim çaba yüzünden hissedememiş olabilirim:)Bana film acıyı hissettirdi.Çaresizliği ve ölüme yaklaşmanın verdiği umutsuzluğu...Gerçekten filmde aşk, bahanesiydi şiirin...Evet ağladım,eğer evde olsaydım daha çok ağlardım.

 Gene filmde geçen bazı sözler ve şiirlerle devam etmek istiyorum.Filmin başında Yılmaz Erdoğan'ın söylediği Yolcu şiirini hatırlıyamadım.Aradım,fakat bulamadım.İlerleyen zamanlarda yazan birileri olur herhalde,zira en beğendiğim oydu:(

   'unutmak değil ama hatırlamamak mümkün'


'Balıklar için deniz lazım
Se......... için işsiz olmak
Ve geceleri yatakta
Duymamak için tabanların sızısını
Zengin olmak lazım
Oysa ıslık çalmak için
Bir şey lazım değil'

Melih Cevdet Anday

  'bir güzele güzelliğini hatırlatmak isterdim,aynalardan evvel'



Bu arada birçok sahne benim fotograflarımı çekmek isteyeceğim nitelikteydi....Görüntüler harikaydı:)

İyi Seyirler





3 yorum:

  1. Vaysssssssss!!!! Film kritiği yapmak ha....En kısa zamanda ben de görmeliyim....Bu arada Özlem bahsettiğin ve bulamadığın şiir bu olabilir mi?


    bir kuğunun boynuna dokunurken…

    yol bir yere gitmez
    içerde
    düz saçlara uğrar
    ayak üstü bir akşamüstü
    her plansız ürperişin sonu
    hüsran
    ve hüsran
    çok sanat müziği bir kelimedir

    yol bir yere gitmez
    o bir durma biçimidir
    yol yoluyla gidebilir yare
    yoldan çıkabilir apansız
    ve ömür bitebilir yoldan önce
    ama yol bir yere gitmez
    o bir durma biçimidir
    yaşamak
    hızlı bir ölme biçimidir
    düşünce ışıktan yavaşsa
    erken gidilmelidir
    gerdan sözcüğüne
    bir kuyumcuda da rastlayabilirsin
    bir kasapta da
    kalbin sızlamaz
    bir kuzu yüreğini vitrinde görünce
    o bir beslenme biçimidir
    ama korkarsın
    kurdun sevdiği havadan
    ayakkabı yaparsın yılandan

    yol bir yere gitmez
    o bir durma biçimidir
    her garantiyi istersin hayattan
    oysa ölümle yaşam arası
    uzun malum ince bir yol
    bir yere gitmez
    o bir ölme biçimidir

    iyi yolculuklar denmez bir gidene
    yapılamaz çünkü
    çok yolculuk bir seferde
    yolcu denmez her gidene
    herkes o yolun taraftarı olmayabilir
    hiç bir sürgün
    gittiği yolu sevmez mesela

    yol bir yere gitmez
    o bir susma biçimidir
    soğuk bir taşıtın uğultusunda
    Yazar : YILMAZ ERDOĞAN

    YanıtlaSil
  2. Cok guzel bir siir buda.ancak filmde baskasinin siirini okuyor.yolcu kelimesi geciyordu.vedalasmak falan.filmin en basinda oldugu icin hatirliyamadim.gidersen bi not et.cok kisa bir dortluktu cunku

    YanıtlaSil
  3. Gidemedik hala en ön sıralarda yer kalmış diye almadım bilet, biz de "Sefiller" e gittik, baştan sona müzikal olarak yapılmış bir sinema filmi hiç izlememiştim, acilen gitmenizi tavsiye ediyorum...

    YanıtlaSil