Bayramda Sivas'ta,sevgili Ayşegül'ün evindeydik.Öncelikle dozer geçmiş gibi evi bıraktığımız için özür diler,misafirperverliği için çoookk teşekkür ederiz. Ben Sivas'ı daha önce çalıştığım yerdeki arkadaşım sayesinde,gıyabında çok sevmiştim. Karşınızdaki kişi tutkulu bir şekilde bir şeyi seviyorsa,sizde o kişiyi seviyorsanız, bilmeden bir sempati duyuyorsunuz.Bende Sivas'ı çok sevdim.Ama bülbülü altın kafese koymuşlar ya:)) işte o hesap, ben Sivas'ın en çok Ankara'ya dönüşünü sevdim:))
Benim türküyle aram pek iyi değildir fakat o arkadaşıma hadi bir türkü söyle denilince başlardı hemennnn:
Sivas'ın yollarınaa,çıkayım dağlarına....
Yöresel farklılıkları görmek çok hoş.Keşke kültürler korunabilse....Mesela Sivas'ta arife günü,çocuklar şeker toplarmış ve bayramda fırınlar ekmek çıkarmazmış:))) Yawww çıtır ekmek yiyemedim ya:)))) Onu da geçtim,benim kız hastalandı:( Hep böyle mi olur yoksa bana gelince mi böyle oluyor acaba? Neyse Allah beterinden korusun diyor ve neden o güzel medreselere gidemediğim sebebini açıklamış oluyorum.
Efendim bir baktım ki,medresenin önünde,yakışıklı mı yakışıklı,tatlı mı tatlı bir bebek bırakılmış...ŞOK OLDUM:)))Kiminse artık? :)))) |
Hükümet Binası |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder