Lensim olmadığı için kuş çekemedim.Ama manzara super....Kuş resimleri çekemedim ama çekilmişi vardı:) duvardaki fotograflardan çektim:))) hihohoo manzaralar bana ait ama lütfen yanlış anlaşılmasın:)
30 Nisan 2013 Salı
Nallıhan - Kuş Cenneti
Etiketler:
gezi,
Hayatan kareler,
kuş cenneti,
nallıhan
Çayırhan-Juliopolis
Juliopolis antik kenti Ankara’nın Nallıhan İlçesi, Çayırhan Beldesi Gülşehri Mevkii’nde yer almaktadır. Kentin eski Skopas (Aladağ Çayı) üzerindeki Sarılar Köprüsü civarında olduğu ve Sarıyar baraj gölü suları altında kaldığı bilinmektedir. Kente ait bazı kalıntılar günümüzde baraj gölünün kuzey doğu kıyılarında görülebilmektedir. Kentin nekropolu ise baraj gölünün kuzey kıyısındaki kalker kayalık üzerinde yer almaktadır. Nekropolda yapılan kazılar sonucu ele geçirilen Juliopolis sikkeleri ile bu alanın Juliopolis kentinin nekropolu olduğu anlaşılmıştır.
Juliopolis antik çağlarda Bithynia Bölgesi ile Galatia Bölgesi sınırında yer almaktadır. Frig döneminden beri iskân görmüş bir köy iken, ismi Friglerin kurucu Kralı Gordios’ tan dolayı Gordioukome (Gordios’un köyü) olarak bilinmektedir. Kent Helenistik dönemde küçük bir kasaba olarak yaşamını devam ettirir. Antik kaynaklar Juliopolis’in Roma İmparatoru Augustus döneminde ( M.Ö. 27 – M.S. 14 ) kent statüsüne kavuşturulmuş olduğunu bildirmektedir. Şehir asıl önemini ise özellikle Erken Bizans çağında Konstantinopolis’ten Nikaia’ya ve oradanda Ankyra’ya uzanan ve hacıyolu olarak bilinen yol üzerinde yer almasına borçludur. Bithynia bölgesinin bu yeni kentinin ismi Kleon adında bir çete reisi tarafından Romalı Julius Ceasar’ a atfen Juliopolis olarak değiştirilmiştir.
Juliopolis adı edebi eserlerde de yaygın olarak görülmektedir. Plinius (M.S. 61–112) Bithynia’ nın yöneticisi olduğu sırada (M.S.103) yazdığı mektuplarda Juliopolis’ den ” içinden geçenlerin çok, trafiğin yoğun olduğu bir sınır kasabası “ olarak bahseder. M.S. 4. ve 9. yüzyıllar arasında Juliopolis’ in Hıristiyan papazlarının imzaları düzenli olarak Bizans sinot meclisi (ruhani meclis) kayıtlarında görülür.
Juliopolis 9. yüzyılda İmparator I. Basil’e ( M.S. 867–886) atfen Basilium-Basileion ismini alır ve 11. yüzyıla kadar bir şekilde varlığını sürdürür ve bu tarihten sonra edebi eserlerde ismine rastlanmamaktadır. Olasılıkla bu tarihten itibaren kent önemini yitirerek tarih sahnesinden kaybolmuştur.
Kaynak: Anadolu Medeniyetleri Müzesi
Gücü simgeleyen boğa figürü |
Mezarlığın karşıdan görünümü.Piknik alanı |
Gölde gezinmek isteyenler için... |
Mezarlığa giderken |
Haç işareti |
Hilal şekli |
Değişik tipteki mezarlıklardan biri...Yakılıp külleri bu küçük alana gömülüyor |
Oda tipi mezarlık.Ailelerin gömüldüğü biryer. Bu oda da 3 tane boyle alan bulunuyor |
Sevgili için yaptırılmış |
Tek kişilik mezar.Yandaki küçük alana yeniden dünyaya gelindeğinde kullanılması için gömülen özel eşyalar bölümü |
Mermer di sanırım...Hatırlıyamadım şimdi ama taşı farklı bir mezar türü...İç kısmında oksitlenmeyi sağlayan bir tür kum vardı,adı neydi unuttum:)) tamamen ceset eriyor |
Manzara harika.Zamanım olsaydı burda gün batımı çok güzel olurdu.Neyse bir daha ki sefere |
Toplu mezar alanı |
Sanırım bu doktorun mezarıydı.Walla hep karıştırdım:)) Kitapcıkta aldım ama bakamadım:( |
Detaylı bilgiler edinmek için:
www.juliopolis.com
Etiketler:
çayırhan,
gezi,
Hayatan kareler,
juliopolis,
mezarlık
29 Nisan 2013 Pazartesi
Uluköy
Köyümden kareler..................
Uluköy Ankara İlinin Nallıhan İlçesine bağlı 80 haneli bir köyümüz.... Köyümüzden Aladağ Çayı geçmektedir. Uluderede bir köy iken Uludereden gelen büyük bir bir sel köyü ortadan kaldırmış. Köy ikiye ayrılarak bir kısmı şimdiki köyümüzün 5 km kuzeydeki Aladağ çayı kenarında Karaköy olarak kurulmuştur.Uludere köyündeki diğer bir kısım şimdiki Uluköy'ü kurmuş ve buraya yerleşmiştir. Uluköy İlkokulu:Eski Okul olan İlk Bina 1946 yılında yapılmıştır Uluköy Camii:Taş Bina olarak 1944 yılında yapılmış
Kültür
Köyün gelenek, görenek ve yemekleri
Hacet Bayramı(Uluköyde Yağmur Duası): Her yıl Geleneksel olarak kutlanan Yağmur Duası Allahü tealadan Bereket,rahmet ve bol su, bol ürün için, hayvanlarımıza bol ot olup iyi ürün vermesi için, Her türlü afet ve felaketlerden uzak olmak için , hayırlı ve bereketli bir mahsül vermesi için yapılan yağmur duası bir şölen, bir bayram gibi coşkuyla kutlanmaktadır.
Öğlen namazından sonra 2 rekat yağmur namazı cuma namazı gibi kılınıyor.Namazdan sonra Hoca efendi yağmur hutbesi irat ediyor. Ve ayakta yağmur duası yapılıyor. Hazırlanan yağmur duası yemekleri erkeklere Köy kahvehanesinde, kadınlara da cami avlusunda ikram edilmektedir.
Her haneden az veya çok pirinç,ekmek,et, para yardımlarıyla ortak imece usulüyle yapılan pilavlar,güveçler,ayranlar ve tatlılar köy halkına ve dışarıdan ve yakın köylerden gelen misafirlere ikram edilerek yenilip dualar edilmektedir. Bu seneki yağmur duası ikramında Beypazarı'nda yaptırılan Meşhur Beypazarı güveci,ayran ve saray helvası ikram edildi.
Yağmur duası için kırlara ve tarlalara çıkıp yağmur namazı toprak üzerinde kılınır ve yağmur duası kırlarda ve tarlalarda yapılır. Yağmur duasının aslı da böyledir. Bu sene yağmur duasından bir gün önce yağmur yağdığı için yerler ıslak ve çamurlu idi. Bu nedenle kırlara çıkılmayıp cami içinde yağmur namazı kılınıp, yağmur duası cami içinde yapıldı.
Yağmur duası yemekleri eskiden çorba,etli pilav, ayran, nohut, dolma (yaprak sarması), ve baklavadan oluşan çok çeşitli takım yemekleri dediğimiz yemekler ikram edilirdi. Bu takım yemekleri Ramazan ve Kurban Bayramlarında ve düğünlerde de uygulanırdı.
Yavaş yavaş bu adetler unutulmakta ve hazıra kaçılıp pide,ayran veya güveç,ayran ile savuşturulmaktadır.
Yazılar ulukoykoyu.com adresinden alınmıştır
Uluköy Ankara İlinin Nallıhan İlçesine bağlı 80 haneli bir köyümüz.... Köyümüzden Aladağ Çayı geçmektedir. Uluderede bir köy iken Uludereden gelen büyük bir bir sel köyü ortadan kaldırmış. Köy ikiye ayrılarak bir kısmı şimdiki köyümüzün 5 km kuzeydeki Aladağ çayı kenarında Karaköy olarak kurulmuştur.Uludere köyündeki diğer bir kısım şimdiki Uluköy'ü kurmuş ve buraya yerleşmiştir. Uluköy İlkokulu:Eski Okul olan İlk Bina 1946 yılında yapılmıştır Uluköy Camii:Taş Bina olarak 1944 yılında yapılmış
Kültür
Köyün gelenek, görenek ve yemekleri
Hacet Bayramı(Uluköyde Yağmur Duası): Her yıl Geleneksel olarak kutlanan Yağmur Duası Allahü tealadan Bereket,rahmet ve bol su, bol ürün için, hayvanlarımıza bol ot olup iyi ürün vermesi için, Her türlü afet ve felaketlerden uzak olmak için , hayırlı ve bereketli bir mahsül vermesi için yapılan yağmur duası bir şölen, bir bayram gibi coşkuyla kutlanmaktadır.
Öğlen namazından sonra 2 rekat yağmur namazı cuma namazı gibi kılınıyor.Namazdan sonra Hoca efendi yağmur hutbesi irat ediyor. Ve ayakta yağmur duası yapılıyor. Hazırlanan yağmur duası yemekleri erkeklere Köy kahvehanesinde, kadınlara da cami avlusunda ikram edilmektedir.
Her haneden az veya çok pirinç,ekmek,et, para yardımlarıyla ortak imece usulüyle yapılan pilavlar,güveçler,ayranlar ve tatlılar köy halkına ve dışarıdan ve yakın köylerden gelen misafirlere ikram edilerek yenilip dualar edilmektedir. Bu seneki yağmur duası ikramında Beypazarı'nda yaptırılan Meşhur Beypazarı güveci,ayran ve saray helvası ikram edildi.
Yağmur duası için kırlara ve tarlalara çıkıp yağmur namazı toprak üzerinde kılınır ve yağmur duası kırlarda ve tarlalarda yapılır. Yağmur duasının aslı da böyledir. Bu sene yağmur duasından bir gün önce yağmur yağdığı için yerler ıslak ve çamurlu idi. Bu nedenle kırlara çıkılmayıp cami içinde yağmur namazı kılınıp, yağmur duası cami içinde yapıldı.
Yağmur duası yemekleri eskiden çorba,etli pilav, ayran, nohut, dolma (yaprak sarması), ve baklavadan oluşan çok çeşitli takım yemekleri dediğimiz yemekler ikram edilirdi. Bu takım yemekleri Ramazan ve Kurban Bayramlarında ve düğünlerde de uygulanırdı.
Yavaş yavaş bu adetler unutulmakta ve hazıra kaçılıp pide,ayran veya güveç,ayran ile savuşturulmaktadır.
Yazılar ulukoykoyu.com adresinden alınmıştır
Anneannemizin minik bahçesi |
Özgürce dolaştılar |
Asmamız |
Gün batımı ve evimizden bir kesit |
Akşam üstü bahçemizde çay keyfi |
Minaremiz |
Rahmetli babaannemin evi |
Babaannemin bahçesinde |
Korkmasaydım köpeklerden yakından çekecektim ama maalesef yaklaşamadım:) |
Gün batımı |
Köyün girişi |
Artık kimse yok burda.Bir zamanlar ne şenlikliydi bu ev:( |
Ben koyunları çok seviyorum.Ne kadar masum duruyorlar |
Bu yaz yiyeceğiz sizi:) Kirazımız |
Leyleği hep otururken gördüm:( Bu sene gezemiyecek miyim? |
70-200 lensim olsaydı keşke:) |
Bahçeye bakmak lazım tabii:) |
Ihlamurumuz |
Etiketler:
gelenek ve görenek,
gezi,
hayattan kareler,
uluköy
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)